Posta gazetesi muharriri Murat Çelik bugünkü köşesinde İznik’i yazdı. “Gitmediyseniz, kesinlikle bir fırsat yaratın ve İznik’i görün” diyen Çelik, “Yerli, yabancı turistlerin ziyaret ettiği İznik’te de ‘insanın yarattığı kirlilik’, yer yer karşınıza çıkıyor” dedi.
Çelik’in yazısından o kısım:
Bugüne kadar fırsatınız olup gitmediyseniz, kesinlikle bir fırsat yaratın ve İznik’i görün. Bursa’nın kuzeydoğusundaki ilçesi İznik; Kocaeli, Sakarya ve Bilecik’in ortasında yer alıyor. İstanbul’a yaklaşık 2, Ankara’ya ise 4 saat uzaklıkta. İlçe, Marmara Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin 5’inci büyük doğal gölünün etrafında yaşıyor. Tektonik bir tatlı su gölü olan İznik gölünün kıyısı; plajları, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla kusursuz bir ömür alanı. İznik bir ‘sakin şehir’ birebir vakitte. 2109’da, dünyadaki ‘cittaslow’ (yavaş şehir) ağına dahil oldu İznik. Karışıklık, aynılaşma ve tüketime dayalı kent ömrüne alternatif olarak doğan bu ağda 30 ülkeden 286 kent bulunuyor.
Ve pak bir yer İznik. Ancak pak tutulduğu için değil, daima temizlendiği için pak kalan bir yer. Türkiye’nin -maalesef- çabucak her yerinde var olan gerçek İznik’te de gözüme çarptı: Kirlilik! Daha doğrusu insanımızın kirletme pervasızlığı. Yerli, yabancı turistlerin ziyaret ettiği İznik’te de ‘insanın yarattığı kirlilik’, yer yer karşınıza çıkıyor. Göl kenarında, sabah erken saatte çektim şu fotoğrafı.
Yerde, çimenlerin üzerinde yüzlerce sigara izmariti… Fonda tabiatın hoşluğu, önde insanın yarattığı berbatlığın fotoğrafı bu işte. Belediyenin paklık emekçileri ağır bir çalışma içindeydi İznik’te.
YAZININ TAMAMI