İsrail Meclisi, hükümetin yargı düzenlemesi ve öteki yasama görüşmeleri için toplanmaya hazırlanırken ülke genelinde binlerce gösterici kelam konusu yargı düzenlemesine karşı sivil itaatsizlik hareketleri gerçekleştiriyor. Netanyahu hükümetinin, yargı merciini ve “İsrail Yüksek Mahkemesi’ni” kuşatma altına alma gayreti, İsraillileri ve önde gelen Yahudi cemaatlerini sıkıntıdan çıkardı. Kelam konusu ıslahat, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin, iptal ettiği/edeceği kanunları, meclis salt çoğunluğu ile tekrar geçerli kılabilmeyi amaçlıyor. Yargı üzerinde tahakküm oluşturmayı hedefleyen Netanyahu koalisyonu 120 milletvekili olan mecliste 61 vekille çoğunlukta bulunuyor. Kararın çıkması halinde Filistinliler üzerindeki baskının artması, iki devletli tahlilin rafa kalkması, İsrail’in işgal ettiği bölgelerde hukuksuz imar siyasetlerine yük vermesinden tasa duyuluyor.
Tel Aviv’de yargı ıslahatını protesto eden göstericilere polis sert müdahalede bulundu.
Sabah saatlerinde göstericiler, Tel Aviv ile Kudüs ortasındaki 1 numaralı otoyolu yanlarında getirdikleri dikenli tellerle kapattı. İsrail polisi buradaki göstericilere müdahale ederek yolu trafiğe açtı. Tel Aviv’in farklı noktalarında da ellerinde İsrail bayrakları ve çeşitli pankartlar bulunan binlerce İsrailli sokaklara indi, kentteki kavşaklara doluşarak yolları kapattı. İsrailli göstericiler, Netanyahu koalisyonunda yer alan birtakım bakan ve milletvekillerinin dışarı çıkmasını engellemek için konutlarının önünde toplandı.
İsrail’in çok sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ise toplumsal medyadan yaptığı açıklamada, “anarşistlerin kapattığı yolları açacaklarını” söz etti. Demokratik protestoları desteklediğini fakat sivil itaatsizliğe müsaade vermeyeceklerini kaydeden Ben-Gvir, İsrail polisine “kapatılan tüm yolları açması” buyruğu verdiğini aktardı. İsrail genelinde devam eden sivil itaatsizlik hareketleri kapsamında şu ana kadar 5 kişi gözaltına alındı.
Yargı bağımsızlığını yok etme teşebbüsünde bulunan Netanyahu idaresi, ülkedeki çok sağcı kesiti de kışkırtan ataklarda bulunuyor. Koalisyonun vazifeye başlamasından bu yana Filistinlilerin bulunduğu bölgelere sistematik baskınlar düzenleyen İsrail güçleri, fanatik Yahudi yerleşimcilerin vandal hareketlerine de muhafaza sağlıyor. Son olarak Nablus’un Huvara bölgesine Yahudi yerleşimcilerin yaptığı baskınlarda 1 kişi öldü, 400’den fazla kişi yaralandı. Yerleşimciler Filistinlilere ilişkin 35 konutu ve 100 aracı yaktı. 40 mesken de ataklar sonucu kısmen hasar gördü. Baskınlara İsrail polisi seyirci kalırken, tutuklanan olmadı. İsrailli politikler ve üst seviye yetkililer, yerleşimci terörünü destekleyen açıklamalarda bulundu.
İsrail’in kutuplaştırıcı siyaseti, önde gelen Yahudi din adamlarını da sıkıntıdan çıkardı. Yahudi Ortodoks Birliği Lider Yardımcısı Haham Moshe Hauer, “Yahudi genç erkekler meskenleri ve otomobilleri yağmalayıp yakacak hale nasıl gelebilir. Bu türel değil, bu disiplinsiz ve itinasız bir öfke. Bu üzere hareketler, net ve güçlü liderliğin olmayışından kaynaklanıyor” kelamları ile Netanyahu idaresini maksat aldı. Hahamlar Meclisi de hücumları kınayarak, “Bu aksiyonlar Yahudi devletinin varlığına tehlike oluşturuyor” kelamları ile Netanyahu idaresi siyasetlerinin egemenliklerine tehlike oluşturduğuna işaret etti. İsrail ordusu Merkez Komutanlığı Yöneticisi Yehuda Fuchs’un Netanyahu’ya verdiği brifingde “Böyle bir isyan gecesi daha olursa geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşacağız” kelamları ile uyardığı belirtildi. New York Times köşe müellifi Thomas Friedman ise “Söz konusu olaylar İsrail’de çöküşün başlangıcı” olarak yorumladı.
Arap Parlamentosu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kuruluna (BMGK) İsrailli Yahudi yerleşimci milisleri terör listesine alma davetinde bulundu. Arap Parlamentosundan yapılan yazılı açıklamada, radikal Yahudi yerleşimci milislerce işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Huvvara beldesi ve başka bölgelerde gerçekleştirilen şiddet aksiyonlarına reaksiyon gösterildi.Filistinlilere yönelik şiddet olaylarının kınandığı açıklamada, “Yahudi yerleşimcilerin Filistinli savunmasız vatandaşlara yönelik terörü sistematik hale geldi. Yahudi yerleşimciler, kendilerine karşı caydırıcı bir adım atılmadığı için Filistinlilere ateş açma, konutları ile araçlarını ateşe verme ve tarım alanlarına saldırma üzere kabahatleri işlemeye devam ediyorlar” denildi.