Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr – Takside yalnızdılar. İkisi de birazdan başlarına gelecek olan müthiş olaydan habersiz bir yandan cep telefonlarıyla ilgileniyor, başka yandan kendilerini araçta yalnız bırakan ve uzun müddettir sorun yaşadıkları babaları hakkında konuşuyorlardı. Biri 18, oburu 17 yaşındaydı. Araç bir otelin yakınında park halindeydi. Etrafta kimse yoktu. Babaları bir anda taksiyi park edip kendilerine bir şey söylemeden aracı terk etmişti. Dakikalarca araçta bekleyen iki kardeş, babalarının bir türlü araca dönmemesinden şüphelenmeye başlamıştı. Ne yapmaları gerektiği hakkında konuştukları sırada silahla araca yanaşan birilerini gördüler. Kaygı ve paniğe kapılan iki genç kız için artık her şey çok geçti. 17 yıl boyunca birbirlerinin en yeterli dostu olan iki kardeş hayata veda ederken de tekrar yan yanaydı. Onlara gözünü kırpmadan ateş açan kişiyi ise çok düzgün tanıyorlardı.
BABALARI ONLARA BASKI KURMAYA ÇALIŞIYORDU
Mısırlı bir baba ile ABD’li bir annenin çocukları olarak dünyaya geldiler. Amina ve Sarah Said, çocuklarından beri her vakit annelerine daha çok düşkündü. Taksi sürücülüğü yapan babaları Yaser Said, çocuk yaşlardan beri onlara fizikî şiddet uyguluyordu. Anneleri, kocasının şiddete meyili yüzünden evliliği bitirme kararı aldığında kız kardeşler babalarını daha az göreceklerini düşünerek memnun oldular.
Yaşamak istedikleri hayat ile babalarının kendilerine dayatmaya çalıştığı kurallar birbiriyle çelişiyordu. Onlar kendilerini tıpkı anneleri üzere ABD vatandaşı olarak görüyor, bir Amerikalı üzere hayatlarını devam ettirmek istiyordu. Babaları ise onlarla birebir fikirde değildi. Yaser Said ve eşi Patricia Owens yollarını ayırsa da kız kardeşler bazen annelerinin bazen de babalarının yanında kalıyordu. Annelerini çok seven kız kardeşler, şiddet eğilimleri yüzünden babalarından giderek uzaklaşıyordu.
GÖRÜCÜ TARZI EVLENMEK İSTEMİYORLARDI
Yıllar içinde anneleri ve babaları ortasında bir köprü olan Said kardeşler fazla denetimci babalarından uzaklaşmak istiyordu. Babalarının gözünde onlar artık evlilik çağına gelmişlerdi. Onlar ise Mısırlı babalarının kendilerine dayatmaya çalıştığı kurallara karşıydılar. Babalarının planladığı üzere görücü yöntemi evlilik yapmak istemiyorlar, aşık oldukları Amerikalı sevgilileriyle flörtleşmeye devam etmek istiyorlardı. Babalarıyla anlaşamadıklarını yakın etraflarındaki arkadaşları da âlâ biliyordu. Kız kardeşlerin bedenlerindeki morlukları fark eden arkadaşları onlara babalarından uzak durmaları gerektiğini hatırlatıyordu.
Said kardeşler, Teksas’ta yaşayan babalarından uzak durmaya çalışsalar da Yaser Said onları takıntılı bir halde denetim ediyordu. Yaser Said, kendisine haber vermeden bir hareket yaptıklarında ya da ondan habersiz bir karar aldıklarında kızlarını cezalandırmaya kalkışıyordu. Kız kardeşler ise gittikleri her yerde babalarının kendilerini gözetliyor olmasından dolayı dehşet içinde olduklarını en yakın dostlarıyla paylaşıyordu.
ALDIĞI TEHDİTLER YÜZÜNDEN ŞİKÂYETİNİ GERİ ÇEKTİ
Takvimler 21 Aralık 2007’yi gösterdiğinde kız kardeşlerden Amina Said, bir öğretmen arkadaşına e-posta yolladı. Bu e-postada Amina Said, kız kardeşi Sarah Said ile bilikte kaçmayı planladıklarını yazdı. Babaları yüzünden hayatlarının kâbusa dönmeye başladığını yazan Amina Said, e-postanın devamında şöyle devam etti: “O, rastgele bir kuşku bırakmadan bizi öldürecek.”
Yaser Said’in şiddet eğilimini ailenin dışarıya yansıttığı birinci tarih 2007 değildi. 1998 yılında anne Patricia Owens, kocası Yaser Said’in kendisini ve kızlarına fizikî şiddet uyguladığını yetkili makamlara iletmişti. Fakat Owens aldığı tehditlerden sonra bu şikâyetinden vazgeçmiş ve kocasından boşanma yolunu seçmişti. Anne Owens kendisini Yaser Said’den kurtarmıştı. Kızlarının babalarından uzaklaşmaları için ise Amina ve Sarah’ın reşit olma yaşlarını beklemeye karar vermişti. Owens, kendisini muhafazayı başardı. Ancak kızlarının başına gelecek vahim olayın önüne geçemedi.
YANLIŞ KARAR HAYATLARINA MAL OLDU
Taksideki vahim olaydan yalnızca birkaç gün evvel, 2007’nin Aralık ayının son günlerinde Amina ve Sarah Said, annelerinin Teksas’ın Dallas kentindeki meskenlerinden kaçıp Oklahoma’ya gitmeye karar verdiler. Kız kardeşler yalnız değildi. Yanlarında Amerikalı erkek arkadaşları da vardı. Amina Said 18, Sarah Said ise 17 yaşındaydı. Babaları son devirde görücü yolu evlilik yapmaları için onlara baskı kurmaya başlamıştı. Kız kardeşler ise devayı sevgilileriyle birlikte kaçmakta bulmuştu.
Kaçmalarının değerli bir sebebi vardı. Zira Yaser Said, kızı Amina’nın başına silah dayayıp onu öldürmekle tehdit etmişti. Babaları kızlarının sevgililerinin Amerikalı olduğundan haberdar olmuştu. Onlar artık hayatlarından tasa duymaya başlamışlardı. Lakin babalarından habersiz kararlar aldıklarında onun nasıl yansılar verdiğini çocuk yaşlardan itibaren âlâ bildikleri için kaçmak da istemiyorlardı.Oklahoma’dan tekrar Dallas’a dönmeye karar verdiler. Ancak Dallas’a dönüş kararının hayatlarına mal olacağının farkında değildiler.
‘YARDIM EDİN, BABAM BENİ VURDU’
Amina ve Sarah Said, 2008 yılının yılbaşı gecesi bir otelin yakınında park etmiş bir takside vurularak öldürülmüş halde bulundu. Sarah Said dokuz, Amina Said ise iki sefer vurulmuştu. Sarah Said, vurulmadan çabucak evvel acil yardım sınırı 911’i aradı ve operatöre “Yardım edin. Babam beni vurdu. Ölüyorum” dedi. Bu cümleler Sarah Said’in ölmeden evvelki son kelamları oldu. Polis takımları olay yerine geldiğinde artık her şey için çok geçti.
Olayla ilgili soruşturma başlatan polisin şüphelendiği isim baba Yaser Said’di. Tüm oklar artık babayı gösteriyordu. Lakin Yaser Said kayıplara karışmıştı. Polis, babanın yakalanmasında kendilerine yardımcı olacak şahsa 100 bin dolarlık ödül koydu. FBI’ın en çok arananlar listesine giren baba Yaser Said tam 12 yıl boyunca yakalanamadı. Takvimler Ağustos 2020’yi gösterdiğinde ise polisin 12 yıllık uğraşı sonuç verdi. Yaser Said, bu tarihte Dallas’ın 56 kilometre kuzeybatısında tutuklandı. Oğlu İslam Said ve kardeşi Yassim Said de Yaser Said’in kaçmasına yardım etmekten hatalı bulundu ve tutuklandı.
İŞTE ALDIĞI CEZA
Geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıkan Yaser Said, kızlarının kendi kültüründen farklı birileriyle flörtleşmesinden şad olmadığını kabul etti fakat onları öldürdüğünü reddetti. Yılbaşı gecesi kızlarıyla akşam yemeği yemek üzere buluştuklarını, ortalarındaki problemleri çözmek için restorana gittiklerini söyleyen Said, bir düşmanının kendisini öldürmek için takip ettiğini fark ettiği anda aracı park edip süratlice kaçtığını söyledi. Kızlarının öldürülmesinden dolayı adil yargılanmaktan korktuğu için yıllardır yetkililere teslim olmadığını söyleyen Said, taksinin içinde kalan kızlarının o anda hayatta olduğunu belirtti. Yaser Said’in söylediklerine inanmayan mahkeme, babanın kızlarını ‘namus cinayeti’ ile öldürdüğüne karar verdi. Kızlarının vahşice öldürülmesinden hatalı bulunan Said’in ağır cürüm işlemesi nedeniyle ömür uzunluğu mahpus cezası aldığı açıklandı.