Sıhhat çalışanlarına yönelik şiddet artarak devam ederken, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca mevzuya ait soruları yanıtladı. Bütün hastanelere x-ray aygıtı konulacağını belirten Koca, bu bahiste 4 ay evvel talimat verdiğini lakin ihale sürecinin şimdi tamamlanmadığını söyledi. Sıhhat Bakanı, doktorları maksat gösteren imama ait olarak da, “Konya’daki imam hakkında gereğinin yapıldığı konusunda kuşku duyarsak biz devreye gireriz” dedi.
Sağlık Bakanı Koca, Habertürk muharriri Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Altaylı’nın röportajı özetle şöyle:
Bakan Koca, tabiplere yönelik şiddet olaylarının çoklukla plansız, anlık öfke ile gelişen olaylar olduğunu, bu yüzden de gerek hastane girişlerinde alınacak tedbirlerin, gerekse hastanelerdeki güvenlik elemanlarının anında müdahalesinin kolay olmadığını söyledi.
“Konya’da bizi çok üzen ve pırıl pırıl bir hekimimizi kaybetmemize neden olan olay mesela. Bu olayı gerçekleştiren kişinin kendisi de bir hastane çalışanı. Hastane güvenlik elemanı” diyerek tedbir almanın zorluğunu vurgulamaya çalıştı.
X-RAY İÇİN İHALEYE ÇIKILACAK
Ancak bu güvenlik tedbirlerinin arttırılmayacağı manasına gelmiyordu.
“X-ray aygıtları ile ilgili 4 ay evvel talimat verdim. Tüm hastanelerde kesinlikle tüm girişlere koyulması için. Lakin devlette süreçler var. İhaleye çıkılacak. Sayı çok olduğu için bir anda bulunması, alınması mümkün değil. En kısa vakitte koyulacak ancak bugün söyleyelim, yarın tamamlansın olamıyor ne yazık ki!”
HEKİMLERİ DE ELEŞTİRDİ: YOĞUNLUK VE PANDEMİ TABİPLERİN TAHAMMÜLÜNÜ AZALTTI
Sağlık Bakanı, sıhhat çalışanlarına yönelik şiddetin artmasını birkaç nedene bağlıyor.
“Başta hasta yoğunluğu üzere bir kıymetli meşakkat var. Üstüne pandemi sürecinin getirdiği yorgunluk. Tabiplerin tahammülü azaldı. Bu periyotta büyük efor sarf ettiler, büyük çaba gösterdiler. Bunda beklentilerinin karşılanmamış olmasının da tesiri var kesinlikle. Kadir bilmezlik olduğunu düşündükleri durum, kırılganlık getirdi. Bu da hasta ile tabip ortasındaki tansiyonu arttırıyor. Şiddetin artışında bu bir etken. Biz bu süreçte şiddeti önlemeye yönelik 2 yasa çıkardık. Evvelden şiddet uygulayan kişi yargıya götürülüyor lakin yargıçlar hür bırakıyordu. Biz bunu katalog cürümlere aldırdık. Şikayete bahis olmadan dava açılmasını sağladık zira bilhassa sıhhat çalışanının şikayeti ile başlayan süreçlerde sıhhat çalışanları daha çok maksat oluyordu. Sıhhat çalışanlarına yönelik şiddet ağır hatalar kategorisine girdi. Cezalar bir bölü altı oranında arttırıldı.”
KASIT YOKSA DOKTOR KUSURUNU BAKANLIK ÜSTLENECEK
Sağlık Bakanı Koca’ya tabiplerin kendilerini ihmal edilmiş terk edilmiş, umursanmaz hissettiğini hatırlatıyorum.
“Tam tersine. Bakın mesela malpractice davaları vardı. Sıhhat sistemimizdeki başarıyı, tabiplerin tedavi muvaffakiyetini engelleyecek duruma gelmişti. Bunu Batı ülkelerindeki üzere hekimlerin kendilerini sigorta ettirerek çözmeleri gerektiğini söyleyenler oldu. Biz bunu devlet olarak üstlendik. Doktorların üzerindeki baskıyı kaldırmak için gerekli çalışmaları yaptık. Kasıt olmadıkça tabibe rücu edilmemeyi sağladık. Bir tazminat var ise bunu devlet ödeyecek ve tabibe gidilmeyecek. Kasıtı da mahkeme kararına bağladık. Mahkeme ‘Kasıt vardır’ demedikçe kasıt yoktur formunda yönetmelik yaptık. Konsey karar vermeyecek. Fakat mahkeme kasıt ya da misyonu berbata kullanma vardır derse konsey devreye girecek ve kastın tartısına kusur durumuna konsey karar verecek.”
EK GÖSTERGE
Bakan Koca’ya nazaran hekimlerin maddi haklarında da değerli kazanımlar sağlamışlardı: “Hekimlerin emekliliğinde ek göstergeye geçtik. Bunu yakın vakitte tekrar arttırdık. Tabipler prim sisteminden çıkarıldı ve ek gösterge sistemine geçildi. SGK’nın prim sistemli temeli doktorlara uygulanmayacak. Uzmanlarda 13 bin, pratisyenlerde 11 bin TL’ye çıkarıldı. Böylece bir tabip emekli olduğu vakit en az 25 bin TL maaş alıyormuş üzere emekli olacak. Uzman hekimlerimiz profesörün bir altı maaş alacaklar.”
EK ÖDEME BORDROYA EK EDİLECEK
Peki ya tabip maaşları? Daima yaratılan ancak karşılanmayan bir beklenti vardı. Bakan Koca, burada da kıymetli artışlar olacağını söyledi;
“60 bireyle yaptığımız bir toplantı vardı hatırlarsınız. Orada ayrıntısını vermeyeceğim kimi sayılar tabir ettim. Maaşlar konusunda emekliliği ek göstergeye bağladığımız için planımız şu istikamette. Bir ay gecikme ile verilen ek ödemeleri bordroya ek edeceğiz. Yani evvelden alınacak. Ağustos 15 prestiji ile hekimlerimiz bunu görecekler. Ek ödeme ise hastanenin gelirinden değil, merkezi bütçeden sağlanacak. Hastanenin kâr ziyan durumu doktorun ek ödemesini etkilemeyecek. Merkezi hesap yapılacak. Tüm sıhhat çalışanlarının bir taban ödemesi olacak. Bu taban sabit olacak ve enflasyona bağlı olarak her yıl artacak. Erimesine müsaade etmeyeceğiz. Buna ek olarak her hastanenin bir performans kıymeti olacak. Randevu müddetleri, hasta memnuniyeti üzere kriterler hastanenin performans puanını etkileyecek. Sistemini düzgün işleten hastane puan kazanacak. Ve bu puanlar tüm çalışanları etkileyecek.”
RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME AZALTILACAK
Bakan’a bilhassa radyoloji servislerinde aylar sonrasına randevu verilmeye başlandığını, hastanelerde büyük bir yoğunluk olduğunu aktarıyorum.
Durumu bildiğini söylüyor. “Radyoloji randevularını hastane performansının bir modülü yapıyoruz. Böylece gereksiz radyolojik tetkik talebinin önüne geçerek yoğunluğu olağana döndüreceğiz” deyince itiraz ediyorum. “Bu kere de gerekli tetkikler yapılmayabilir. Hekim puan düşmesin diye hastadan radyoloji istemeyebilir” diyorum.
“Bunun için de hasta memnuniyeti kriteri getiriyoruz. Bu esasen bir ölçüde yapılıyor fakat bunu kurumsal ve güçlü bir hale getiriyoruz. Denetim randevusu öncesi 40’a yakın parametre ile bu memnuniyeti ölçeceğiz. Bir anket olacak ve bu anket yapılmadan denetim randevusu olmayacak. İçinde denetim soruları da olacak.”
‘İMAM AÇIĞA ALINMALI’
Bakan Koca’ya son olarak bir imamın minberden doktorlara yönelik şiddeti körükleyeci bir konuşma yapması rezaletini soruyorum.
“Olayı duyar duymaz çabucak Diyanet İşleri Başkanı’nı aradım. Hac’da, Arafat’da idi. Buna karşın aradım. Gün içinde iki kere aradım üstelik. Çabucak bir müfettiş görevlendireceğini ve Konya’ya yollayacağını söyledi. Akabinde Konya Valisi’ne aradım. O da içeriden bir soruşturma açtırdığını söyledi. Bence soruşturma yürürken çabucak açığa alınması gerekir. Savcılığa Bakanlık olarak cürüm duyurusunda bulunma konusunu gidişata nazaran değerlendireceğim. Yani gereğinin yapıldığı konusunda kuşku duyarsak biz devreye gireriz.”