Kayseri’de yaşayan 2 çocuk babası Çağlar Çetin, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden 2010 yılında mezun olduktan sonra 2011 yılında bankada çalışmaya başladı. 2019 yılına kadar çeşitli şubelerde tarım portföyü olarak misyon yapan Çetin, bir müddet sonra çalıştığı bankanın Sivas’ın Kangal ilçesindeki şubesinin müdürlüğü vazifesine getirildi. Çetin, Yeşilhisar ilçesindeki babasından kalan hayvanlara çoban bulamayınca, bankacılık mesleğinden istifa ederek ilçeye yerleşti. Yaklaşık 2 yıldır hayvancılığın yanında tarımla da uğraşan Çetin, 150 küçükbaş ile başladığı hayvancılıkta 350’ye ulaştı. Yaşadığı süreci anlatan Çetin, “2011 yılında başladığım bankacılık bölümünde 12 yıllık bir çalışma hayatına sahibim. 2011-2019 yılları ortasında gerek genel müdürlükte merkezi operasyonlarda gerekse çeşitli şubelerde tarım portföyü olarak vazife yaptım. 2019 yılından sonra yöneticilerimin terfi haklarıyla, şube müdürü oldum” ifadelerini kullandı.
‘EN BÜYÜK SORUNLARIMIZDAN BİRİ ASLINDA ÇOBANDI’
Yaklaşık 2 yıldır hayvancılık ile uğraşan Çetin, “Ortalama 2 yıldır da kendi işimi yapmaktayım. Şu anda küçükbaş üreticiliği ve tarla tarımı ile uğraşmaktayım. Küçükbaşta en büyük sorunlarımızdan biri aslında çobandı. Bizi bu karara iten en büyük sebeplerden biri de ülkemizde maalesef çoban ezasından ötürü biz geldik kendi işimizi yapmaya başladık. Yaklaşık 150 olan küçükbaş sayımızı, gerek satın almalarla gerek çiftliğimiz içindeki üretimlerimizle 350’lere kadar çıkarmış bulunmaktayız. Bu hususta en büyük artımızın kendi kaba yemimizi üretmek olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
‘ÜRETMEYEN ÜLKELER, BATMAYA MAHKUMDUR’
Gençlere, hayvancılık ve tarım hakkında tavsiyede bulunan ve avantajlarından bahseden Çetin, şöyle konuştu:
“Biz bu işi yapmaya başladıktan sonra verimimiz ve ortalama üretimimizde artış oldu. Biz Kayseri Yeşilhisar ilçesinde üretmekteyiz. Buradan gençlere naçizane tavsiye olarak, bu tip ata-dede mesleklerini katiyen terk etmeyin. Koyun bereketli ve verimli bir hayvandır. Size dışarıda çalışacağınız maaştan daha fazla getiri sağlayacaktır. Bu halde bir tavsiyede bulunabilirim. Esasen ülkemizin de en büyük gereksinimi olan üretimdir. Üretmeyen ülkeler, üretmeyen merkezler batmaya mahkumdur.”