HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan katıldığı yayında, “HDP’nin temsil ettiği çizginin de aslında geçmişte Türkiye’ye pek çok acılar yaşattığını, son vakitlerde aşikâr gayretler içinde olmasına karşın gelinen noktada Türkiye’ye eksik bir demokrasi vadettiğini görüyoruz.” dedi.
CHP’de Gürsel Tekin’in HDP’ye bakanlık verilmeli açıklamasından sonra HDP tartışmaları tekrar başladı. Daktilo1984’ün Youtube yayını Müşahit’de Aybike Boyacıoğlu ve Barış Ertürk’ün sorularını yanıtlayan Paylan şöyle konuştu:
AKP’nin temsil ettiği çizginin Türkiye’ye bir hayır getirmediğini gördük
“İki siyasi gelenek var Türkiye’de şu an; biri bugün AKP’nin temsil ettiği daha milliyetçi muhafazakar, sağ ittifak olarak bedellendiriliyor; biz bu ittifakın Türkiye’ye pek hayır getirmediğini gördük. Türkiye’de eşitsizlikleri arttırdı, ekolojik bir yıkım yarattı, bayan özgürlüğü konusunda hiçbir tezi yok. Ve ne vakit bu çizgi demokrasi demişse faşizan bir noktaya savrulduk. Öte yandan CHP’nin temsil ettiği çizginin de aslında geçmişte Türkiye’ye pek çok acılar yaşattığını, son vakitlerde belirli uğraşlar içinde olmasına karşın gelinen noktada Türkiye’ye eksik bir demokrasi vadettiğini görüyoruz.”
HDP’nin kendisi bir ittifaktır
HDP’nin ilan edeceğini açıkladığı Emek ve Özgürlük İttifakı hakkında soruları yanıtlayan; aslında HDP’nin kendi içinde farklı halkların, farklı inançların, bayan ve ekoloji örgütlenmelerinin bir ittifakı olduğunun altını çizen Paylan şu sözleri kullandı:
“Biz HDP olarak bu eksik demokrasi tekliflerine ve kayda alınmasına dahi gerek olmayan faşizan çizgiye karşı üçüncü bir yol teklifiyle toplumun karşısına çıktık; HDP’yi kurarak bunu yaptık ve HDP aslında kendisi bir ittifaktır. Parlamento seçimleri için söylüyorum bilhassa bu iki çizgiyle de bir ortada olmayacağımızı ilan ettik. İki masada da değiliz. Geçenlerde Emek ve Özgürlük İttifakını ilan edeceğimizi açıkladık biliyorsunuz, bu sol sosyalist partilerle yaptığımız bir ittifakın ismidir ancak bu tek ittifakımız değildir, ekoloji ve bayan örgütleri ile Kürdistani siyasi partilerle yaptığımız ittifaklar da var. Asıl hedefimiz bunları da güçlendirmek ve HDP’yi olabilecek en güçlü halde meclise taşımaktır. Faşist çizgiyi, AKP ve MHP birlikteliğini tarihin çöp sepetine atmak istiyoruz, evet, lakin şayet öbür ittifak kazanacaksa da onun da mecliste yapan bir ana muhalefete muhtaçlığı var. Gerekiyorsa idarenin bir modülü olacağız, şayet dışarıda bırakılmaya çalışılırsak da mecliste bir ana muhalefet partisi olarak aktiflik göstermeye devam edeceğiz.”
Ortak aday fikrine açığız
HDP’nin 2021 yılında yayınladığı tavır evrakını hatırlatan ve bu evraktaki unsurların herkesin kabul edebileceği demokrasi, bağımsız yargı, basın özgürlüğü, bayanların özgür olması, ekolojik bir ömür, iktisatta adalet üzere unsurlar olduklarını hatırlatan Paylan şunları söyledi:
“Muhalefete dedik ki gelin biz ortak aday fikrine açığız, 6lı Masa’da olmak istemiyoruz fakat ortak adayın hem kapsayıcı olması hem de birinci cinste kazanması için bir müzakere yürütelim ve prensipler üzerinde uzlaşalım. Üzerinden bir yıl geçti hiçbir adım atılmadı. Bu şöyle bir ıstıraba yol açar, görüyoruz ki iktidar her gün HDP ile misin değil misin diye muhalefeti rahatlıka huzursuz edebiliyor. Halbuki, seçimden sonra 6 ay yahut 1 yıl içinde anayasa değişikliğini iştirakçi bir biçimde yapacağız, yasalar çıkarılacak, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, bayan özgürlüğü konusunda şu adımları birlikte atacağız diye toplumun önüne birlikte çıkabilsek bundan bir sinerji yakalanır.”
Ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarabilirsek %80 oyla kazanırız
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in bakanlık yorumunun yarattığı tartışmayı pahalandıran ve Tekin’in yorumunun yalnızca bir soruya karşılık olduğunu, bakanlık verilip verilmemesinin HDP’nin umrunda olmadığını belirten Paylan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Asıl kıymet arz eden şu; Türkiye uçurumun kenarına hakikat sürükleniyor. Ve bu sürüklenmeden en büyük ziyanı biz görüyoruz. Bu noktada farklı düşünen siyasi partilerin sorumlu davranıp ülkeyi uçurumun kenarından kurtarması gerekir. Biz gelin müzakere edelim ve ülkeyi nasıl bu durumdan çıkaracağımızı konuşalım, diyoruz. Bu tekleşmek manasına gelmez, kendimizden vazgeçmek manasına da gelmez. Bu ülkeyi uçurumun kenarından kurtarma iradesini göstermek manasına gelir. Bunu başarabilirsek bizim bir savımız var; ortaklaşılan unsurlarla çıkaracağımız cumhurbaşkanı adayımızın %80’le kazanacağını tez ediyoruz. Zira %40 ise 6lı Masa’nın hitap ettiği kesim, HDP’nin de %15 ise bu ikisinin toplamı %55 etmez. Bir güç yaratır ve katiyetle kazanacak bu aday diye bakılır; %75-80 oyla cumhurbaşkanını seçtirebiliriz”
Yalnızca kaybettirmek değil kazanmak istiyoruz
Muhalefetin lokal seçimleri örnek aldığını söyleyen ve bu seçimin mahallî seçim üzere olmayacağını hatırlatan Paylan, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Yerel seçimleri örnek alıyorlar. HDP ne yaptı, AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz dedik ve pek çok yerde kaybettirdik de. Muhalefet biz kazandık diyor lakin hayır bizim de katkımızla kaybettirdik. İstanbul’da %15’lerde, Adana ve Mersin’de %20’lerde oylarımız, Ankarada’ki oylarımız muhalefetin adaylarına kazandırıldı. Ancak önümüzdeki seçim lokal seçim üzere değil; burada daima birlikte kazanalım diyoruz. Türkiye’de 100 yıldır süren tekçi bir anlayış var, Türk ve Sünni Müslüman kimliklerini temel alan. Çok makus olandan biraz daha az berbata geçmek istemiyoruz. Nizamı değiştirmek istiyoruz ve tertibi değiştirmek fakat şeffaf müzakereler ile olur. Bunu başarırsak inanın büyük kazanacağız.”